26 Eyl KAVAKLIDERE
Kavaklıdere
İlçesi’nin tarihi, yazılı kaynakların eksikliğinden dolayı büyük ölçüde sözlü
geleneklere dayanmaktadır. Rivayetlere göre, Kavaklıdere adını, içinden geçen
dereden ve çevresindeki yöre halkının “Kavak” olarak isimlendirdiği çınar
ağaçlarından almıştır. Bölgeye ilk yerleşenlerin 17. yüzyılın başlarında
Karakeçili Yörükleri’nden gelen Türkmenler olduğu iddia edilmektedir. Daha
sonra Denizli, Denizli-Tavas, Muğla, Uşak-Eşme, Uşak-Karahallı ve Kaz Dağları
çevresinden Türkmen ailelerin yerleşmesiyle köy yapısı oluşmuştur. Kavaklıdere,
1990 yılında ilçe statüsü kazanarak ilçe teşkilat yapısı oluşturulmuştur.
BAŞLICA TARİHİ VE ARKEOLOJİK
DESTİNASYONLAR
Wallarima/Asarcık ve
Hyllarima Antik Kentleri
Wallarima
ve Hyllarima antik kentleri, İç Karia bölgesinde, günümüz Muğla ilinin Menteşe,
Yatağan, Kavaklıdere ve Milas ilçeleri sınırları içinde yer almaktadır.
Hyllarima, Muğla ili, Kavaklıdere ilçesine bağlı Derebağ Mahallesi’nde;
Wallarima ise Çayboyu Mahallesi’nde konumlanmıştır.
Bu
bölgenin etnik ve siyasi yapısı hakkında ilk bilgileri, Hitit metinleri
sağlamaktadır. Bu metinler, Batı Anadolu’daki yerleşimlerin ve krallıkların
adlarını, Hitit krallarının gerçekleştirdiği seferler sırasında ele
geçirdikleri bölgelerdeki güzergâhları anlatmaktadır. Asarcık Tepe’nin yaklaşık
1.5 km kuzeydoğusundaki tepede yer alan Hyllarima’nın, Hitit metinlerinde adı
geçen Wallarima olduğuna inanılmaktadır.
Hyllarima’nın
Tunç Çağı, Erken Demir ve Arkaik Dönem yerleşim izleri, Çayboyu/Kıllıaliler
Mahallesi’ndeki Asarcık Tepe üzerinde bulunmuştur. Yapılan kazılarda, Asarcık
Tepe’nin MÖ 3. binyılın başlarından itibaren yerleşim gördüğü ortaya çıkmıştır.
Ancak, bu yerleşim izleri, sonraki dönemlerde sürekli tahrip olmuştur, bu
yüzden Orta Çağ ve Erken Hellenistik Dönem dışında kültürel sürekliliğe dair
veri oldukça sınırlıdır. MÖ 2. binyıldan kalma taş ve kerpiç yapı temelleri ve
bu yapılarla ilişkili çanak çömlek, taş aletler ve dokumacılıkla ilgili
ağırşaklar gibi materyaller bulunmuştur. MÖ 1200 ile MÖ 330-320 yılları
arasında yerleşimin devam ettiğini gösteren çanak çömlek buluntuları
bulunmaktadır. Ayrıca, Demir Çağı’na ait iyi korunmuş sur kalıntıları da
mevcuttur. Hyllarima’nın son kültürel dönemi Orta Çağ ile ilişkilidir.
Bu
dönemde, 3.5 metre yüksekliğinde kulelerle desteklenmiş ve 2.5 metre
yüksekliğinde, 2 metre kalınlığında sur duvarlarıyla çevrili bir savunma
sistemi inşa edilmiştir. Savunma sisteminin iç kısmı sıkı bir mimari dokuya
sahiptir. Kazılarda, özellikle kapıların bulunduğu sur bölgesinde, MS 13.
yüzyılda yaşanan bir yangının izlerine rastlanmıştır. Bu durum, bölgenin
Menderes Vadisi üzerinden gelen Türk akınlarıyla fethedilmiş olabileceğini
düşündürmektedir. Asarcık Tepe, tarih boyunca güneybatı Anadolu’yu kontrol
altına almak isteyen tüm güçlerin geçiş güzergâhlarından biri olarak önemli bir
konumda olmuştur. Hyllarima’daki yapılar MÖ 4. yüzyıldan MS 7. yüzyıla kadar
olan dönemlere tarihlendirilmektedir. Bölge, kalıntıları korunarak günümüze
ulaşan önemli bir yerleşim olarak dikkat çekmektedir. İç Karia’yı Menderes
Vadisi’ne bağlayan ve Stratonikeia’dan Aphrodisias’a ulaşan önemli bir yol
güzergâhı üzerinde yer alan Hyllarima, MÖ II. binyıldan itibaren bilinen önemli
bir konumda bulunmaktadır.
DOĞAL VE KÜLTÜREL MİRAS
Mermercilik
Kavaklıdere,
1990’lı yıllardan itibaren mermer sektöründe önemli bir gelişim göstermiştir ve
bu sektör, ilçenin ekonomik büyümesinde kilit bir rol oynamaktadır. İlçede,
20-30 arasında mermer ocağı ile çok sayıda mermer işleme fabrikası ve atölye
faaliyet göstermektedir. Kavaklıdere, Muğla mermerinin %60’ını üretmektedir. Bu
oran, ilçenin mermercilik sektöründeki önemli rolünü ve Muğla ve Türkiye
ekonomisine yaptığı katkıyı açıkça ortaya koymaktadır. Mermer sektöründeki bu
büyüme, Kavaklıdere’nin ticari hayatına dinamizm katmakta ve bölgesel
kalkınmayı desteklemektedir.
Bakırcılık
Kavaklıdere
ilçesi, bakırcılık ve kalaycılıkla tanınan bir bölgedir ve bu geleneksel
zanaat, ilçenin en önemli gelir kaynaklarından biridir. Bölgedeki zanaatkârlar,
bakırdan her türlü mutfak eşyasını üretmektedir. Çanak, çömlek, tencere, ibrik,
leblebi tavası, şömine, oyma işlemeli sini, çelenk ve isimlik gibi ürünler,
ilçemizde titizlikle yapılmaktadır. Alüminyum ve çelik mutfak eşyalarının
yaygınlaşmasından önce, Ege Bölgesi’nin bakır mutfak eşyalarının büyük bir kısmı
Kavaklıdere’den sağlanıyordu. Bu dönemde, bakırcılar kendi aralarında özel bir
dil geliştirmişlerdir ve bu özel dil bugün hâlâ halk arasında kullanılmaktadır.
Geçmişte,
tüm bakır eşyalar tamamen el emeği ile üretilirdi. Günümüzde makinelerin
artmasıyla bu geleneksel üretim biçimi azalmış olsa da, hâlâ el işçiliğiyle
bakırı işleyip süs eşyaları, tepsiler, siniler, ibrikler, bakır taslar ve
leblebi tavaları üreten zanaatkârlar mevcuttur. Bu ustalar, ince işçilikleriyle
hem geleneksel hem de estetik açıdan değerli ürünler ortaya koymaktadır.
Yerküpe Mağarası
Yerküpe
Mağarası, Hebil Deresi üzerinde yer alır ve doğal güzellikleri ile dikkat
çeker. Mağaranın üzerindeki düzlük, piknik ve güreş etkinlikleri için
düzenlenmiştir. Yayla, bahar ve yaz aylarında doğa sporları tutkunları
tarafından tercih edilmektedir.
Mağara,
100 metre uzunluğunda ve tek bir galeriden oluşan geçit konumlu yarı aktif bir
yapıdır. Genişliği 3-10 metre, tavan yüksekliği ise 2-8 metre arasında değişir.
İçerisinde çakıl ve kum yığınları ile sarkıt ve dikitler bulunur, damlataş
oluşumları turistik açıdan ilgi çekicidir. Mağaranın üst kısmı piknik ve
dinlenme alanı olarak düzenlenmiştir.
Gökçukur Yaylası
Gökçukur
Yaylası, 1850 metre yüksekliğiyle yaz aylarında ziyaretçilerine serinlik ve
muhteşem manzaralar sunar. Kış aylarında ise yeşilin yerini bembeyaz bir kar
örtüsü alarak kartpostallık görüntüler oluşturur.
TAVSİYE
EDİLEN AKTİVİTELER
Beşpınar Güreşleri
Beşpınar
Güreşleri her yıl Haziran ayında Beşpınar Yaylası’nda düzenlenen renkli ve
eğlenceli bir şenliktir. Geleneksel bir atmosferde gerçekleşen bu etkinlik,
bölgenin kültürel mirasını yansıtan birçok aktiviteyi içinde barındırır. Şenlik,
bir gece öncesinden halk Türkülerinin icra edildiği konserlerle başlar. Ertesi
gün başlayan güreş müsabakaları ise yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekerek
büyük bir heyecanla izlenir. Beşpınar Güreşleri, hem kültürel zenginlikleri
yaşamak hem de eğlenceli bir zaman geçirmek isteyenler için mükemmel bir fırsat
sunmaktadır.
Kurucuova Keşkek
Festivali
Kuruçova
Keşkek Festivali, her yıl bölgedeki buğday hasadının ardından Ağustos ayında
düzenlenen özel bir etkinliktir. Anadolu’nun dört bir yanında bilinen ve
sevilen “Keşkek” Muğla ve çevresinde de kendine has bir üne sahiptir. Bu
geleneksel festival, bölgenin kültürel zenginliğini ve gastronomi mirasını kutlamak
amacıyla düzenlenir. Festival boyunca, keşkek yemeğinin yanı sıra çeşitli
kültürel etkinlikler ve sosyal aktiviteler de yer alır.
Sorry, the comment form is closed at this time.