DATÇA

DATÇA

M.Ö. 2000’li yıllardan itibaren bölgede Karlar yerleşmeye başlamıştır. M.Ö. 1000 yıllarında, Yunan ana karasından Dorlar bölgeye gelerek Rodos Adası’nda 3, Kos Adası’nda 1, Bodrum Yarımadası’nda 1 ve Datça Yarımadası’nda da 1 olmak üzere toplam 6 şehir devleti kurmuşlardır. Bu şehir devletlerinin merkezi, Datça Yarımadası’nda kurulan Knidos olmuştur.

İlk olarak Datça şehir merkezinin 2 km kuzeydoğusunda Burgaz mevkiinde kurulan Knidos, M.Ö. 7. ve 6. yüzyıllarda gelişip zenginleşmiştir. M.Ö. 546’da Lidya Devleti’nin Perslere yenilmesinin ardından Pers egemenliğine girmiştir.  Knidos’un ilk kurulduğu yer olan Burgaz yerleşimi, antik döneme ait kalıntılarıyla dikkat çekmektedir. Prof. Dr. Numan Tuna’ya göre, bu alan Herodot’un eserlerinde bahsettiği 6 Dor şehir birliğinin Apollon adına yarışmalar düzenlediği yer olarak tanımlanır. Ödüllerin saklandığı ünlü Apollon Tapınağı da burada yer almaktadır.

Kazı sonuçları, özellikle alt terasta bulunan buluntular, Emecik Sarı Liman Kutsal Alanı’nın M.Ö. 6. yüzyıl sonlarına kadar deniz aşırı bir öneme sahip olduğunu göstermektedir. Buluntular arasında Mısır, Fenike ve Etrüsk kökenli ithal malların yanı sıra Knidos’a özgü kireç taşı ve pişmiş toprak figürinler ile çanak çömlek örnekleri de yer almaktadır.

Sarı Liman’daki kutsal alanda bulunan epigrafik veriler ve değerli adak eşyaları, bölgenin Apollon ile ilişkisini doğrulamaktadır. Apollon Tapınağı’ndaki kazılarda, M.Ö. 8.-9. yüzyıla tarihlenen adaklar, heykeller ve figürinler bulunmuştur. Ayrıca, tapınak çevresindeki kazılarda, sonraki dönemlere ait başka tapınak ve kiliselerin de inşa edildiği ortaya çıkarılmıştır.

Knidos; M.Ö. 4. yüzyılda, ticaret nedeniyle yarımadanın en uç noktası olan Tekir Burnu’na taşınmıştır. Aynı yüzyılda Büyük İskender’in egemenliği altına girmiştir. M.S. 2. yüzyıldan itibaren Roma İmparatorluğu’nun, Roma İmparatorluğu’nun ikiye ayrılmasıyla da Doğu Roma (Bizans) İmparatorluğu’nun egemenliğine geçmiştir. Büyük depremler ve M.S. 7. yüzyıldaki Arap istilaları sonucu Knidos büyük ölçüde tahrip olmuş ve terk edilmiştir.

Datça Yarımadası, 13. yüzyılın ikinci yarısından 15. yüzyılın ilk çeyreğine kadar Menteşâ Beyliği toprakları içinde kalmıştır. 15. yüzyılda Osmanlılar, Menteşâ Beyliği’ni kendi topraklarına katmış ve bölge Osmanlı İmparatorluğu’nun bir parçası olmuştur. 1909 yılında Osmanlı Padişahı V. Mehmet (Sultan Reşad) döneminde Datça ismi Reşadiye olarak değiştirilmiş, ancak Türkiye Cumhuriyeti döneminde tekrar Datça olarak anılmıştır. 1928 yılında Datça, merkezi Reşadiye Mahallesi olan Muğla İli’ne bağlı bir ilçe haline gelmiştir. 1947 yılında ilçe merkezi bugünkü İskele Mahallesi’ne taşınmıştır.

BAŞLICA TARİHİ VE ARKEOLOJİK DESTİNASYONLAR

Knidos Antik Kenti

Knidos, MÖ 4. yüzyılda ticari nedenlerle yarımadanın uç noktasına taşınmıştır. Strabon’a göre, kent kıyı boyunca ve önündeki adada yer almaktadır. İki liman oluşturulmuş; Kuzey Liman askeri, Güney Liman ise ticaret için kullanılmıştır. Günümüzde liman kalıntıları görülebilmektedir.

Kent, Afrodit heykeli ve birçok tapınak ile ünlüdür. Praxiteles’in yaptığı Afrodit heykeli, antik dönemde büyük bir üne sahipti. Knidos, Roma ve Bizans dönemlerinde önemli bir kültür ve ticaret merkezi olmuştur. Eudoxus, Praxiteles ve Sostratos gibi ünlü isimler burada yaşamıştır. Kentin kalıntıları arasında Afrodit heykelinin kaidesi, bir tiyatro ve Demeter Mabedi bulunmaktadır.

BAŞLICA KOYLAR VE PLAJLAR

Palamutbükü

Datça’nın gözde koylarından biri olan Palamutbükü, şehir merkezine 30 kilometre mesafede yer alır ve bölgenin en popüler plajlarından biridir. Geniş bir hizmet ağına  sahip olan bu koy, ziyaretçilerine konforlu bir tatil deneyimi sunar. Palamutbükü, kum plaj yerine taşlık bir plaja sahip olsa da, doğal güzelliği ve huzur veren atmosferi ile dikkat çeker. Buradaki eşsiz manzara ve sakinlik, her ziyaretçiyi kendine hayran bırakır.

Gerence Koyu

Datça Yarımadası’nın en etkileyici ve doğal güzelliklerinden biri olan Gerence Koyu, işletmesiz ve bakir bir plaj deneyimi sunar. Merkezden 30 kilometre uzaklıkta bulunan bu koy, doğal yapısı ve huzur veren atmosferi ile dikkat çeker.

Yolu biraz engebeli olduğundan, merkeze yaklaşık 40 dakika uzaklıktadır. Ancak bu yolculuk, koyun sunduğu eşsiz manzaraların keyfini çıkarmak için kesinlikle değer.

Ovabükü Plajı

Datça’nın saklı güzelliklerinden biri olan Ovabükü Plajı, huzurlu bir yer olup, modern hayatın stresinden bir kaçış noktası sunar. Datça merkezine sadece 15 kilometre uzaklıkta bulunan bu plaja, aracınızla yaklaşık 20 dakikada ulaşabilirsiniz.

Ovabükü’nün ismi, çevresindeki geniş ovayı andıran yapısından gelmektedir. Temiz ve sakin atmosferiyle bilinen bu plajda, keyifli bir gün geçirebilirsiniz.

Hayıtbükü Koyu

Datça’nın doğal cennetlerinden biri olan Hayıtbükü Koyu, Ovabükü’nün komşusudur ve yeşil ile mavinin mükemmel birleşimini sunar. Mesudiye Köyü’nün gözde koylarından biri olan Hayıtbükü, 15 kilometre uzaklıktaki Datça merkezinden ulaşılabilir. Koy, biraz engebeli yollarla  erişilebilir, ancak bu yolculuk, varışta sunduğu huzuru ve  doğal güzelliği göz önünde bulundurulduğunda fazlasıyla değer. Taşlık plajı, sessiz ve doğal bir atmosfer arayan ziyaretçiler için ideal bir seçenektir.

Kargı Koyu

Datça merkeze sadece 3 kilometre uzaklıkta yer alan Kargı Koyu, bölgenin en güzel koylarından biridir. Şehir merkezinden yürüyerek yaklaşık 30 dakikada ulaşabileceğiniz bu huzur dolu koy, ayrıca düzenlenen toplu taşıma seferleriyle de kolayca erişilebilir.

Kargı Koyu, dağlarla çevrili yapısıyla rüzgarın etkisini minimumda tutar, bu da koya sakin ve sıcak bir deniz kazandırır. Sığ denizi nedeniyle suya girişlerde iskelelerden faydalanabilirsiniz. Taş yerine kumdan oluşan plajı, Kargı Koyu’nu Datça’nın gözde plajlarından biri yapar ve bu özelliğiyle ziyaretçilerini kendine hayran bırakır.

Tavsiye Edilen Aktiviteler

Datça Belediyesi Badem Çiçeği Festivali (Kış Sezonunda)

Marina ve Limanlar

Datça’ da 1 adet özel 1 adet kamuya ait marina ve liman bulunmaktadır.

No Comments

Sorry, the comment form is closed at this time.